1 Aralık Dünya AIDS Günü

Merhaba Fakir Yazar Okurları;

Aids’in açılımı İngilizcede Acquired Immune Deficiency Syndrome (Edinilmiş Bağışıklık Eksikliği Sendromu)’dur. Hastalık vücuda yavaş yavaş etki eder ve tüm bağışıklık sistemini yok ederek vücudun enfeksiyonlara karşı savunmasız kalmasına neden olur. Savunmasız kalan vücut da ölüme mahkumdur. AIDS, HIV virüsünün son aşamasıdır. HIV virüsü bulaşan kişi bazen bunu yıllarca anlamayabilir. Böylece HIV pozitif bile olsa çoğu kişi yıllarca sağlıklı bir şekilde hayatına devam edebilir. Ama sonradan kanser de dahil birçok hastalığa yakalanıp ölmeye mahkumdur. 1995 yılından beri  1 Aralık, Dünya Aids Günü olarak tanınmıştır.

HIV, Şempanzelerden İnsanlara Geçti

1959’da Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde Kinshasa’da toplanan bir kan örneğinde, bilinen en eski HIV-1 enfeksiyon vakası tespit edildi. Virüsün insanlara şempanzelerden geçtiği de kesinleşti. Çünkü Batı Afrika’daki insanlar bu hastalıklı şempanzeleri avlayıp etlerini yiyorlardı. Ve böylece virüs insanlara bulaştı ve zamanla mutasyona uğrayıp HIV’e dönüştü. Virüs, 1970’lerden itibaren ABD’de görülmeye başladı. Los Angeles ve New York’taki doktorlar tarafından 1979-1981 yılları arasında nadir görülen pnömoni, kanser ve diğer hastalık türleri, erkeklerle cinsel ilişkide bulunan eşcinsel erkeklerden rapor edildi. 1982’de halk sağlığı görevlileri, AIDS terimini kullanmaya başladılar. O yıl Amerika Birleşik Devletleri’nde AIDS vakalarının resmi takibi (gözetim) başladı. 1983’te bilim insanları AIDS’e neden olan virüsü keşfettiler.

HIV, Şempanzelerden İnsanlara Bulaştı

AIDS’in Tedavisi Yok Ama

Aids, HIV virüsünün son aşamasıdır. Son aşamaya gelindiyse virüsü vücuttan atabilecek bir ilaç ya da tedavi yok. Ama eğer hastalık erken tespit edilirse HIV, Aids’e dönüşmeden ilaçlarla tedavi edilip ömrü uzatmak mümkün. Henüz insanlar üzerinde test edilmemiş olsa da fareler üzerinden çalışan uzmanlar “Crispr” isimli bir gen dizilimi yöntemini kullandı. “Kopyala-yapıştır” mantığıyla sağlıklı  hücreler, hasarlı hücrelerin yerine eklendi ve genetik hasar tedavi edildi.

HIV, Kan ve Sıvı Temasıyla Bulaşır

HIV virüsünü taşıyan birine temas etmekle hastalığa yakalanmazsınız. Ama bu hastalığı taşıyan kişilerle vücut sıvısı teması olduysa, virüs taşıyan birinin kanıyla temas ettiyseniz, virüslü kan size nakil edildiyse veya anneden bebeğe bulaştıysa HIV virüsüne yakalanabilirsiniz. Bu nedenle cinsel ilişki sırasında korunuyor olmak bu hastalığa yakalanmamak için çok önemli. Ayrıca HIV’in sadece insanlarda bulunduğuna ve hayvanlardan bulaşamayacağı belirtiliyor.

Aids Kan ve Sıvı Temasıyla Bulaşır

Her Yıl Yaklaşık 3 Milyon Kişi Aids’ten Ölüyor

Dünyada her yıl yaklaşık 14 bin kişiye HIV virüsü bulaşıyor. İlaç firmaları da bu hastalığı tedavi olmak için her yıl yeni tedavi yöntemleri deniyorlar. Bunlar arasında 18 yeni aşı ve 36 antiviral ilacın ise klinik araştırma veya Amerikan Gıda ve İlaç Kurumu’nun (FDA) incelemesi aşamasında olduğu belirtiliyor. Aids’e yakalanan birinin ortalama yaşam süresi 15 yıldır ve her yıl 3 milyona yakın kişi Aids yüzünden hayatını kaybetmektedir. Türkiye’de yaklaşık olarak 13 bin kişi HIV virüsü taşıyor. Türkiye’deki yüksek genç nüfus oranı da HIV virüsü taşıyan sayısının artmasındaki en büyük etkenlerden.

Elisa Testi

Elisa testi (enzim bağlantılı bağışıklık testi), yapısında protein olan birçok farklı zararlı maddeyi veya vücut bileşenini tespit etmek için kullanılan laboratuvar tekniğidir. Çok hassas bir testtir ve doğru sonuç verme olasılığı yüksektir. Eski testlere göre radyoaktif madde kullanılmaz. HIV, virüsü bulaşabilecek bir şeye maruz kaldıysanız 3 ve 6 ay sonra bu testi yaptırmanız gerekir. Kişinin dirsek içinden veya elinin dış yüzünden kan örneği alınır. Test hangi amaçla uygulanıyorsa ona göre özel bir enzim sürülür. Hedeflenen madde kan örneğin varsa kan örneğinde varsa, farklı bir renk kazanır. Renk değiştiyse test pozitiftir. Renk değişimi yoksa sonuç negatiftir. Bu test, sadece Aids için değil birçok hastalığın tespitinde kullanılır.

Elisa Testi

Saygılar.
Fakir Yazar Kürşat.