Geçenlerde Facebook’ta gezerken bir haber gördüm. Facebook’un pazarlama yapması için geliştirdiği iki chat-bot kendi aralarında iletişim kurmaya başlamışlar. Hatta kendi dillerini oluşturmuşlar. Tabi ki bu durumdan korkan mühendisler hemen olaya müdahale etmiş.
Biliyoruz ki yıllardır yapay zekâ denemeleri yapılıyor. Mesela Microsoft’un yapay zekâsı Ms. ve 5000 farklı şarkıyı hafızasında tutan yapay zekâ destekli Shimon robot gibi. Yapay zekanın isim babası da John McCarthy’dir.
Peki Bu Yapay Zekâ Nedir?
Yapay zekâ, makinelerin karmaşık problemlere insanlar gibi çözümler üretmesini sağlama ile ilgilenen bir bilim dalıdır. Bu genellikle insan zekâsının karakteristiğini alıp, bilgisayarda algoritma olarak uygulanarak gerçekleştirilir. Kısacası bizimle insan gibi muhabbet eden yazılımlar ve robotlar göreceğiz.
Ama insanlar, yapay zekâ ve düşünen robotlar denilince hemen “Terminatör” filmlerini düşünmeye ve korkmaya başlıyor. İnsanların robotlarla savaştığı ve tüm nükleer füzelerin kontrolünü ele geçirmiş robotları hayal ediyorlar. Bu nedenle de Stephen Hawking gibi 160 IQ’ya sahip dünyaca ünlü bir fizikçi bile karşı çıkmaya başlıyor. Çünkü gerçekten ayaklanırlarsa insanların bu ayaklanmayı durdurma şanslarının olmadığını biliyor. Yapay zekaların durumunu ormanda bebek canavarı bulup eve getiren avcı olarak gören Hawking, şu anda büyüttüğümüz bebek canavarın ileride bizi öldürebileceğini belirtiyor. Ama bu durumun tam tersi bir gelişim de mümkün. Zaten yapay zekalar ve robotlar için de yasalar çıkmaya başladı.
Bunun en bilineni de Isaac Asimov’un Üç Robot Yasası’dır:
- Bir robot hiçbir şekilde insanoğluna zarar veremez ya da pasif kalmak suretiyle zarar görmesine izin veremez
- Bir robot kendisine insanlar tarafından verilen komutlara 1. kuralla çelişmediği sürece itaat etmek zorundadır.
- Bir robot 1. ve 2. kurallarla çelişmediği sürece kendi varlığını korumak zorundadır.
Yapay Zekaya Karşı Çıkmak Bilime de Karşı Çıkmaktır!
Benim fikrime gelecek olursak yapay zekaya karşı çıkmak bilime de karşı çıkmaktır. Kim istemez Demir Adam filmlerinde Tony Stark’ın her istediğini yapan Jarvis isimli bir yapay zekadan kendisinde olmamasını ya da Ben Robot filmindeki robotlardan birine sahip olmak. Filmlerden konuşuyorsak Ultron da bir yapay zekâ peki o ne olacak diyebilirsiniz. Kul yapımı sonuçta olur arada öyle hatalar deyip geçelim bence ?
Şu an kullandığımız hangi elektronik cihaz ilk üretildiğinde kusursuzdu ki? Kısaca insanız hepimiz ve bir kapasitemiz var. Ama yapay zekaların sürekli gelişime açık ve keşfedemediğimiz birçok şeyi, çözemediğimiz sayısız problemi, engelleyemediğimiz birçok hastalığı bizim için bularak insanlığın gelişimine katkı sağlayacağından şüphem yok.
Son olarak bu işi tam olarak anlamak istiyorum. Okumayla olmaz izlemek gerek diyorsanız “Her” filmini izlemenizi tavsiye ediyorum. Baş karakterimiz karısından boşanmak üzere olan ve neredeyse hiç arkadaşı olmayan Theodore. Bir gün tesadüfen bir reklam görür ve yapay zekâ destekli bir işletim sistemini bilgisayarına kurar. O günden sonra hayatı değişir. Theodore, önce işletim sisteminin sesinden etkilenmeye başlar. Sonra da âşık olur. Seks bile yapmaya başlarlar. Tabii ki bildiğimiz türden bir seks değil. Daha fazla anlatmayayım da devamını izleyip öğrenin.
Yazıda bahsettiklerim belki 10 yıl belki de 100 yıl sonra gerçekleşebilecek durumlar. Yeter ki yapay zekanın önü açılsın. Bunların hepsi insanoğlunun kararlarına bağlı.
Saygılar.
Fakir Yazar.
23 Haziran 2017 14:36 Sercan Karabey
Bir zamanlar kafayı oldukça takmıştım yapay zeka işine. Düşünsene senin beynini komple bir bilgisayara aktarıyorlar ve dünyadaki bütün internet ağına hakimsin. Müthiş bir şey. Sanırım bununla ilgili Johny Depp’in bir filmi vardı. Düşünsene kendi Jarvis’ini üretiyorsun. Off yan gel Osman yat ondan sonra.. 😀
23 Haziran 2017 14:46 Titania
Ex Machina’yı izlediğimden beri yapay zekaların geleceği seviye beni daha da korkutuyor, kendi aralarında iletişim kurup dil oluşturmaları mesela. Gerçekten ürkütücü 😀
23 Haziran 2017 16:04 Onur
Elon Musk bir kerekesinde dünya da her işi yapay zekalar üstlenecek diyordu. İnşallah öyle bir döneme doğru gitmeyiz. Düşünsene pideyi robottan aldığını 🙂