1 Film Molası: October Sky – Ekim Düşü

Bütün bir haftanın bünyemizde oluşturduğu ve bizi rahatsız eden strese karşı biraz olsun rahatlamak adına bir film molası vermeyi teklif ediyorum size. October Sky.

Kendi iç buhranımla baş başa kalınca ve dışarda da yağmur almış başını giderken tam bir film izleme ortamının var olduğunu düşündüm. İzleyeceğim film bana kendi kabuğuma çekildiğim şu günlerde biraz olsun omzumda destekleyici bir el gibi hissettirecek türden bir şey olmalıydı. İlk olarak “İzlenecek Filmler” listeme (sizde kendi listenizi oluşturun) bir göz gezdirdim çünkü böyle bir filmi belki daha önce bir yerlerden duyup listeme eklemiş olabilirdim ki öyle de yapmışım. Gözüme October Sky filmi takıldı. Bu filme internet üzerinde ne zaman rastlasam konusunun hep SSCB’nin Ekim Devrimi olduğunu düşünmüşümdür adından dolayı. Konusunu kısaca bir okudum, ilgimi çekti. Ayrıca artık bu filmin Rus Devrimi’ni anlatmadığını da zihnime yerleştirmek için izlemeye karar verdim.

Filmin Yönetmeni Hakkında

Filmin yönetmen koltuğunda Amerikalı yönetmen Joe Johnston oturuyor. Joe abimiz meğerse En İyi Görsel Efekt dalında Oscar almış.

Yönetmenliğini yaptığı filmlerden birkaçı ise şunlar:

• İlk Yenilmez: Kaptan Amerika
• Jurassic Park III
• Narnia Günlükleri: Gümüş Sandalye
• Kurt Adam

Film Hakkında (SPOİLER İÇERMEZ!)

1. Başrollerini Jake Gyllenhaal, Laure Dern ve Chris Cooper paylaşıyor.
2. 1999 yapımı olan October Sky dilimize Ekim Düşü olarak çevrildi.
3. Filmin konusu ise bir madencinin oğlu olan Homer Hickam’ın Sputnik 1’in gökyüzünde ilerleyişini izlerken çok etkilenmesi ve arkadaşları ile birlikte amatör olarak bir roket tasarlaması.
4. Film aslında birçok kişinin klasik bir Amerikan filmi olarak tanımlayabileceği pazar klasiği tadında olan bir film ama öyle küçük nüanslar var ki insanı sıkmadan kendini izlettiriyor.
5. Gerçek bir hikayeden yola çıkılarak yapılan October Sky, bitiminde izleyicinin yüzünde bir tebessüm bırakıyor.

“Ne hikmetse her film de gerçek bir hikayeye dayanıyor arkadaş!” dediğinizi duyuyorum.

Homer Hickam, gerçek hayatta Nasa’da görev almış eski bir endüstri ve uzay mühendisi, astronot eğitmeni.  Film ise aslında Homer Hickam’ın  yazmış olduğu anı türündeki kitabı Rocket Boys‘dan uyarlandı.

Filmin Ardından Dilden Dökülenler

Bir umudun değil umudu kaybetmeyişin hikayesi October Sky. Bir şeyin gerçekleşmesini çok isteyebilirsin ama bunun için önüne çıkan türlü engeller karşısında düşüp gerekirse yavaş ama sağlam adımlarla kalkıp tekrar yürümeyi denemelisin. Sonra tekrar düşüp tekrar denemelisin. Ve emin ol bir gün tekrar düşeceksin. Anlamalısın, önemli olan düşmek değil kalkıp tekrar yürümektir. Bir şeyler isteyebilirsin, herkes bir şeyler ister. Ama bunu gerçekleştirebilecek yalnızca sensin. Bu dünya üzerindeki herkes sana karşı ve her şey senin lehine olabilir. Lakin sen dileğini gerçeğe dönüştürmek için bütün uzuvlarınla hareket etmelisin. Unutma ki sadece akılla ya da sadece beyinle gerçekleştirilebilecek şeyler sınırlıdır. Ve yine unutma ki bir şeyin gerçekleşmesini kalpten istemenin ve bunun için çok çalışmanın tadı paha biçilemezdir. Öyle ki çaba sarf etmek bile artık senin için zevkli hale gelir. Nefes alışın, adım atışın, bakışın yalnızca o amaç uğrunadır artık. Tek bir amaç uğruna yaşanır mı? Kimileri ömrünü feda ettiğini söyleyecek, boşa vakit harcadığını. Ve bu hayattan zevk aldığın şeyleri yapmaya yönlendirmeye çalışacaklar seni. Ama asla anlamak istemeyecekler, sen artık amacın uğruna gidilen yol olmuşsundur bile. Artık onunla bütünleşmiş, onunla yaşıyor hale gelmişsindir. Uzun saatler boyu çalışmak senin için yorgunluk değil hedefe doğru ilerlemek olmuştur.

Toplum Farklı Olanları Sevmez! Farklı Düşünceler Yenilikleri Getirir.

Bazıları ise seni normalleştirmeye çalışacaklardır. Bu dünya üzerindeki gerçekleştirilmeyi bekleyen nice hayal de zaten bu aşamada yok olup gitmiştir, kim bilir! Hiç kimse, çünkü hiçbir zaman gerçek olamamışlardır. Sende herkesin o çok gitmek istediği okula gitmeli, herkes gibi evlenip yuva kurmalı, evine her akşam ekmek götürmelisin. Herkesin istediği o arabayı almalı. O prestijli işte çalışmalısın. Sen herkes olmalısın. Bir hayalin olmamalı, eğer bir hayalin olursa zamanla toplumu reddeder, bir ve tek olursun yani sen olursun. Toplum farklı olanları sevmez, yoldan ayrılanları, şehir hayatına bir türlü alışamayanları, bir insan dururken bir köpeğe sarılanları, bir ülkenin vatandaşı olmak dururken bir dünya insanı olmayı tercih edenleri ve toplum yararına çalışmak dururken bütün insanlığın gelişimi uğruna bir şeyler değiştirmek isteyenleri sevmez. Çünkü değişiklik kötüdür, kendimizi güvende hissettiğimiz alışkanlıklar dünyamızdan alıkoyar bizi. Tekinsiz ama yeni bir dünya kurmamızı sağlar, daha önce ayak basmadığımız. Bu da insana korkunç gelir birçok kez. O yüzden sıradan, olağan, normal, olması gereken ne varsa onun yoluna sürüklenir insan. Bu yoldan ayrılanlar ise yerin altına inmek yerine bir gün gökyüzüne çıkabilenlerdir yalnızca. October Sky filmindeki Jake Gyllenhaal’ın hayat verdiği Homer Hickam gibi.

October Sky Fragman

Saygılar.
Ayşegül Arslan.