Kadına şiddetin konu alındığı Sen Anlat Karadeniz dizisi yayınlandığı ilk günden bu yana olumlu ve olumsuz tepkiler almaya devam ediyor. Para karşılığı satılan ve satıldığı adamdan sürekli şiddet gören kadının Karadeniz’e sığındığı dizi senaryosu başlarda çok tepki almıştı. Yapımcılığı’nı Osman Sınav’ın üstlendiği dizide neredeyse olaysız hiçbir bölüm yok. Hatta ilk bölümlerde aşırı şiddetin direkt olarak izleyiciye gösterildiği dizi izleyiciler tarafından RTÜK’e şikayet edilmişti. Dizide git gide şiddet görüntülerinin üzeri kapatılmaya çalışılsa da olaylar rutini devam ediyor. Nefes karakterini canlandıran İrem Helvacıoğlu güçlü kadın karakteri ile birçok kadına örnek gösterilmeye çalışılıyor.
İşin aslı dizinin eleştirilecek yönleri de var, alkışlanacak sahneleri de. Öncelikle dizinin bu kadar şiddet ağırlıklı oluşunu doğru bulmayan taraftanım. Kadına şiddete dikkat çekmek bir bakıma doğru olsa da, her bölümde acaba bugün kime şiddet uygulanacak düşüncesi yoruyor insanı. Hatta bu hafta dizideki olaylar rutininden sıkıldığı için izlemeyi bırakanlardanım. Normal şartlarda izlediğim ve bağlandığım bir diziyi kolayca bırakmam. Fakat yorucu bir hayatın içinde günlük yaşamın stresi yeterken dizinin de televizyon başında her defasında strese sokması bir noktadan sonra sıkıyor insanı. İşin içine aşk girince her ne kadar duygularımıza yenik düşüp izlemeyi sevsek de bu kadar olaylı bir diziyi izlemek sıkıyor bazen.
Sen Anlat Karadeniz ve Kadına Şiddet
Her geçen gün bir başka kadının şiddete maruz kaldığını izliyoruz haberlerde. Hatta gün geçtikçe kadına şiddet alışılagelmiş bir durum halini alıyor. Verilen cezaların yetersizliği belki de daha da artmasına neden oluyor. Özellikle televizyon ekranlarında yayınlanan bazı diziler insanları yanlış düşüncelere sevk ediyor. Sen Anlat Karadeniz dizisinde asıl amaç kadına şiddete dikkat çekmek. Her ne kadar Nefes karakteri güçlü gösterilse ve her türlü şiddetten bir şekilde kurtarılsa da Vedat karakterinin yaptığı tüm fiziksel ve psikolojik şiddete rağmen hiçbir ceza almayışı doğru görünmüyor. Bu durum gerçek yaşamda belki de birçok psikopata örnek oluşturuyor. Hatta hiç istemesek de akşam saatlerinde bu diziyi izleyen ebeveynlerin çocuklarının da izleyerek belki de Vedat karakterini örnek aldığını fark etmemesi durumu yaşanıyor.
Sen Anlat Karadeniz dizisinde dikkat çekilen konu olan kadına şiddet belki de gerçekte birçok kadının başına geleni konu alıyor. Ancak izleyicinin beynine Vedat gibi bir karakterin her kötülüğü yaptığı halde suçu başkalarının üzerine atarak dışarıda elini kolunu sallaya sallaya dolaşmasını empoz etmek yanlış geliyor. Hatta Vedat karakterinin Nefes’e uyguladığı gerek fiziksel, gerekse psikolojik şiddete en yakınında olan polis akrabalarının da tanık olduğunu görüyoruz. Bir şekilde dizide şiddetin üzeri her defasında kapatılıyor.
Dizinin Güzel Yönleri Yok mu Peki?
Kadına şiddete çok fazla yer veriliyor diye diziyi tamamen gömmek haksızlık olur. Sen Anlat Karadeniz dizisinin olumlu yönleri de var elbette. İlk olarak Karadeniz’li bir ailenin birbirine duyduğu sıkı bağlılık güzel bir mesaj veriyor. Aile içerisinde her ne olursa olsun anne ve babanın destek olması gerektiği, kardeşlerin de ayrılmaz bir bütün olarak her durumda kardeşinin yanında olması gerektiği dizide çok güzel bir şekilde vurgulanıyor. Dizide Karadeniz ailesinin her ne olursa olsun birbirlerinden vazgeçmediği gönülleri fetih ediyor adeta. Bunun yanı sıra Asiye karakterini canlandıran Öykü Gürman izleyiciyi kırıp geçiriyor. Kimi zaman kocasına ‘’Mısstafaa’’ derken güldürüyor, kimi zamansa kaynanası Asiye hanımla tatlı atışmaları hoşumuza gidiyor. Dizide aşk sahneleri de romantizmi doruklara çıkarıyor.
Olumlu ve olumsuz yönleri ile birlikte Sen Anlat Karadeniz ikinci sezonunu yaşıyor. İzleyiciler de her ne kadar hoşuna gitmeyen görüntüler görse de izlemeye devam ediyor. Hatta ülkemizde ekşin içeren dizilerin belirli bir kesim izleyici kitlesine sahip olduğu gerçeği de var.
Saygılar.
Glsm.
