Ayla ve Süleyman Astsubay Kore Savaşı

Merhaba Fakir Yazar Okurları;

Son zamanlarda sinema konusunda Ülkemizi ve Dünya sinemasına damgasını vuran bir film var. “Ayla” Oscar’a Aday olarak gösterilen bu güzel film gerçek hayattan konu alınarak yapılmış Türk ve Kore ortak yapım bir film. 🙂

Ayla filmini izledim!

Tamamen yaşanmış olaylardan, gerçek karakterlerden bilgiler alınarak yazılmış bir senaryo. Başta yönetmen Can Ulkay var ve ekip arkadaşları ortaya harika bir film çıkarmışlar. Tür olarak dram ve savaş. Rol alan oyuncuların hepsi harika oyuncular ve performanslarının zirvesinde oyuncular.

Ayla Filminden Bir Sahne

Bu Filmde Hüzünlenmeyen Kalpsizdir!

Dram türünde olan film insanı  kendine bağlıyor ve kendinizi Aylanın yerine yada Astsubay Süleyman’ın yerine koyuyorsunuz . Film boyunca insan ağlamamak için kendini zor tutuyor. Film çıkışında sinema salonunda ağlamayan tek bir kişi bile kalmamıştı. Baya bir etkili dram konusunda.

Savaşın ne kadar kötü birşey olduğunu Ayla filminden anlıyoruz ve savaşı en az onlar kadar yaşamış oluyoruz.

Ayla Filminin Hikayesi

Kore Savaşı’na asker olarak gönderilen Süleyman, savaş esnasında öksüz kalan ve himayesini aldığı küçük Koreli kızla sevgi dolu samimi bir bağ kurar. Ayla adını verdiği küçük çocuğu aylarca bakar, ancak savaş bittiğinde kimsesiz çocuğu Türkiye’ye götürmek istediğinde Kore yasalarının engeliyle karşılaşır ve zor da olsa ayrılırlar. Bu olaylardan 60 yıl geçtikten sonra Süleyman Bey, nerede olduğu, neler yaptığı hakkında hiçbir bilgisi olmadığı Ayla’yı yeniden görebilmek için harekete geçer.
Ayla filmi, Kore’de savaşmış Süleyman Dilbirliği’nin gerçek hikayesinden esinlenerek çekildi.

Kore Savaşı ve Türkiye’nin Desteği

Kore Savaşı ya da Güney Kore’de anılan ismi ile Hanguk-jeonjaeng (Han-Guk Savaşı), bu kardeşliğin temellerini oluşturuyor. Sovyetler Birliği ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin destekleri ile bugünkü Kuzey Kore’nin ve Amerika Birleşik Devletleri ile Birleşik Krallık’ın desteklerini almış Güney Kore’nin oluşmasını sağlayan bu savaş, dönemin büyük güçlerinin ve ideolojilerinin savaşını sembolize ettiği için önemliydi.

Peki, Türkiye bu savaşın neresindeydi?

Kore Savaşı’nın başlaması, Türkiye’nin de tehdit altında olduğu varsayımıyla gündeme geldi. Türkiye’nin, BM ideallerine bağlı bir politika izleyeceği sıklıkla vurgulandı. Ortak düşünce; Sovyetler Birliği’nin Kore’de kışkırtıcı ve saldırgan olduğu, benzer saldırının Türkiye’ye de yapılabileceğiydi. Kore’ye kağıt üzerinde, diğer bir deyişle “sembolik” yardım etme fikri kabul görmüştü fakat Türkiye’nin Kore’ye asker göndermesi bu aşamada kamuoyu tarafından mümkün görülmemekteydi.

Önceleri İkinci Dünya Savaşı’ndan itinayla uzak durmaya çalışan Türk hükümeti savaşın son dönemlerinde NATO’ya girmek amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin onayı olmaksızın Kore’ye asker göndermeye karar verdi.

25 Temmuz 1950’de Cumhurbaşkanı başkanlığında yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında BM’nin Kore Savaşı’na yardım başvurusuna cevap olarak BM’ye şu telgraf çekilmiştir:

Mr.Trygve Lie, BM Genel Sekreteri,

BM Paktından doğan taahhütlerine ve Güvenlik Konseyi’nin kararlarına uymayı bir vecibe bilen Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, Kore hakkındaki yardım talebini mütezammın 15 Temmuz 1950 tarihli telgrafınızı bu zihniyet içinde ve itina ile tetkik etmiştir. Cumhuriyet Hükümeti bu tetkik neticesinde mezkûr kararları dünyanın şimdiki şartları içinde umumi barış hizmetinde müessir ve fiili bir şekilde icra mevkiine vâzetmekteki lüzum ve ehemmiyeti müdrik olarak, Kore’de hizmet etmek üzere 4500 mevcutlu silâhlı bir Türk savaş birliğini Birleşmiş Milletler emrine vermeye karar vermiştir.

Ve bu telgraf ile Kore savaşına Birleşmiş Milletler emrine 4500 asker göndermiş olduk.

Boş zamanınızda Ayla filmini izlemenizi şiddetle tavsiye ederim…


Düzenleme: Ayla Dizisinin Ana karakteri Süleyman Dilbirliği hikayenin baş kahramanı geçtiğimiz günlerde 91 yaşında vefat etti. Bize hatıra olarak bıraktığı güzel hikayesinin anlatıldığı Ayla filmini unutmayacağız. Allah’dan Ailesine ve Sevdiklerine baş sağlığı diliyorum. Mekanı cennet olsun.

Saygılar.
Fakir Yazar.