Yaşayan herkesin ölümden sonrası için bir fikri vardır. Her şeyin mezarda bitmediğini ve bir şekilde hayatın ruh ile devam ettiğini düşünürüz. Günümüz medyasının ve dinlerin şekillendirdiği toplumun da bunda etkisi büyüktür. Aslında ölüm çok korkutucu bir şey olduğundan, ölümden sonra bir hayatın olmasına ve her şeyin ölümle bitmiyor olmasına da inanmaya ihtiyacımız var. Bu konuda tarafsız olarak düşünebilmek çok zor. Ayrıca hangi dine inanıyorsan diğer dinlerdeki inanışlar da sana saçma gelmeye başlar. Peki hangi dinin doğru ve haklı olduğunu kanıtlama şansımız var mı? Daha önce ölüp de dirilen, öldüğünde gittiği yerleri kayıt altına alabilen oldu mu?
Tüm dinlerdeki ortak olan şey ölümden sonra bir hayatın olduğudur. Cennet ve cehennemin varlığı her dinde vardır bazen farklı isimlerle de karşımıza çıkmaktadırlar. Peki bildiğimiz veya bilmediğimiz diğer dinler ölümden sonrası için insanlara neler söylemişlerdir?
Greko-Romen Dini
Eski Yunanlılar, kötü insanların öldüğünde yer altında bulunan, cehenneme benzeyen ve Hades’in yönettiği Tartarus’a; iyi insanların da Tanrıların yaşadığı Olympos Dağı’nda bulunan ve cennete benzeyen Elysium’a gittiklerine inanırlardı. Elysium’da bulunanları sonsuz ve zevk dolu bir hayat bekliyor derler. Tartarus ise karanlık bir çukurdur ve insanların ruhları orada sonsuz bir acıya mahkum edilirdi. Titanların Savaşı filmini izleyerek bu konuda daha çok bilgiye de sahip olabilirsiniz.
Epikurosçuluk
Bu din Hristiyanlıktan 300 yıl kadar eskidir ve bugün Yunanistan’ın ve dünyanın başka yerlerinde çok az inanana sahiptir. Diğer dinlerin aksine bu dinde birden çok tanrıya inanılır. Bu dine inananlara göre ölümden sonra hayat yoktur. Bu yüzden cennet veya cehennemden bahsedilemez. Bir kişi ölürse onun ruhunun eridiğine ve yok olduğuna inanırlar. Bu yüzden insan yaşarken eğlenmelidir ve yaşamdan zevk almalıdır. İnsanlar, tanrıların ve ruhların tamamen atomlardan oluştuğuna inanırlar.
Bahai
Bahailik, yaklaşık 7 milyon kişiden oluşan bir dindir. İnananlar, bir insanın ruhunun sonsuz ve güzel olduğunu düşünürler. Kendi özel tanrısı olan diğer dinlerin çoğundan farklı olarak Bahai, dünyadaki diğer tüm dinlere kendini göstermiş bir tanrıya inanır. Bahailikte tüm dinler birdir. Bu dinde cinsiyet eşitliğine, hoşgörüye, bilime, gelişime, teknolojiye sıkça rastlandığı gibi ırkçılık, ön yargı gibi olumsuz şeylerden uzak durulur. Bahailer için 19 sayısının bir kutsallığı vardır. Diğer dinlerle karşılaştırdığımızda günümüze en uygun ve modern din olarak da görülebilir.
Jainizm
Bu dinin merkezi Hindistan olmakla birlikte dünyanın birçok yerinde inanana sahiptirler. Jainizm’e inanan yaklaşık 4 milyon kişi birçok tanrının varlığına ve reenkarnasyona inanır. Kötü karmanın önüne geçerek kurtuluşa ermeye çalışırlar. Kurtuluşa ulaşamayan insanlar yeniden doğuş döngüsünde devam ederler ve bazıları yeniden doğumdan önce sekiz cehennemde acı çekmek zorunda kalabilirler. Kurtulmuş ruhlar ise tanrının yanında yer almaya hak kazanırlar. Sadece kendi dinlerine inananların ölümsüz olacağını söylerler.
Şinto
Şintoizm, Japonların yerli dinleridir. Şinto ile ilgili eski bazı Japon efsanelerine göre ölüler, bir nehirle yaşayanları ve ölüleri ayıran Yomi adlı korkutucu bir yer altı mekanına gelirler. Yomi, Yunan Tanrısı Hades’e çok benzer. Bu dine mensup insanlar, Kami adlı ruhlara ve eski tanrılara inanırlar. Şinto’ya göre insanlar doğal olarak saftır ve bazı ritüelleri uygulayarak da bu saflıklarını muhafaza edebilirler. Böylece kötülüklerden uzak kalmış olurlar.
Hinduizm
Yaklaşık 900 milyon Hindu, birçok Tanrı ve Tanrıça aracılığıyla kendini gösteren Brahman adında yüce bir Tanrı’ya inanmaktadırlar. Hinduizm’deki standart uygulamalardan bazıları Yoga, bir tanrıya bağlılık, meditasyon, kutsal şehre hac yolculuğudur. Hindular, cennete veya cehenneme inanmazlar. Ölümden sonra reenkarnasyona inanırlar. Hindular, birisi ölünce onun önceki yaşamına göre belirlenmiş farklı bir vücuta hayat bulduğuna inanırlar.
Sihizm
Sihizm, Hindistan’daki en popüler dinlerden biridir ve yaklaşık 25 milyon takipçisi vardır. Guru Nanak, 1500 yılında Sihizm’i kurdu. Sihizm inancına göre bir kişinin bu dünyada yaptıkları öldükten sonra acı çekip çekmeyeceğine ve manevî dünyada tanrı ile birleşmesine neden olup olmadığına karar verir.
Juche
Juche bu listedeki en yeni dindir ve arkasındaki ideoloji onu bir siyasal-siyasi örgüt haline getirir. Juche taraftarları, ebedi cumhurbaşkanı olan Kim Il-Sung’un oğlu Kim Jong-il’in babasının temsilcisi olarak yönettiği Kuzey Kore’nin ilk diktatörü Kim Il-Sung’a ve Kim Il’in eşi Kim Jong-Soko’ya ibadet ederler. Juche takipçileri, öldüklerinde diktatör cumhurbaşkanıyla birlikte sonsuza dek gittiklerini düşünüyorlar.
Zerdüştlük
Zerdüştler, Ahura Mazda adında bir tanrıya ve tanrıları kadar güçlü olan kötü bir Angra Anayu’na inanırlar. Zerdüştlük takipçileri, bir kişi öldüğünde birinin yaşamında ne kadar iyi olduğuna bağlı olarak cennete girebileceğine inanıyor. Herkes Chinvat Köprüsü’nü kullanarak diğer tarafa geçmek zorundadır. İyi bir hayat geçiren insanlar kolaylıkla bu köprüyü geçerler çünkü onlara geniş, ama günahkarlar için köprü döner ve eskin bir ustura kadar daralır.
İslamiyet
Yaklaşık 1.5 milyar insan İslamiyet’e inanıyor. Müslümanlar, dünya yaşamının ölümden sonraki hayata bir hazırlık olduğuna ve yaşarken bir sınava tabii olduklarına inanırlar. Yaşarken işledikleri sevap ve günahlara göre de ödüllendirileceklerini veya cezalandırılacaklarını düşünürler. İslam inanışına göre, öldüklerinde sadece fiziksel yaşam son bulacak ve İsrafil sura üfleyene kadar da dirilmeyi bekleyeceklerdir. Kıyamet koptuğundaysa herkesin hesap vereceğini ve Sırat Köprüsü’nden geçebilenlerin Cennet’e, geçemeyenlerin de Cehennem’e gideceklerine inanırlar.
Aztekler
Aztekler, 100’den fazla Tanrı’ya inanırlar. Tanrılarını yatıştırmak için de çocuklarını Tanrı’ya kurban ederlerdi. Bu din, Aztek takvimi tarafından dikte edilen çok sayıda festivale sahipti ve insanlar birçok tanrı ve tanrıçaya inanmışlardı. Aztekler, öldüklerinde hayatlarını nereye harcayacaklarına inandıkları üç yerden birine gideceklerine inanıyorlardı: Mictlan, Tlalocan veya Güneş. Boğulanların Tlalocan’a gittiğine ve korkunç nedenlerden ölenlerin Mictlan’e dönüştüğüne inanılıyordu.
Hristiyanlık
Neredeyse dünyadaki her 3 insandan birisi Hristiyanlar. Hristiyanlar, ölümün insan varlığının sonu olmadığına inanırlar. Hristiyanlar da Müslümanlar ve Yahudiler gibi ölümden sonra Cennet ve Cehennem’e gitmeye inanırlar. İncil’de cennet ve cehennemin referansları var. İsa Mesih’i takip etmeyen ve iman etmeyenlerin sonuçta cehenneme döneceği, kurtuluşa kavuşacak olanların cennete gideceği açıkça belirtilmektedir. Başlangıçta, Hristiyanların çoğu cesedin gömülmesini istemişlerdir ancak günümüzde hem ölü yakma hem de mezarlık Hristiyanlar tarafından uygulanmaktadır.
Budizm
Budistlere göre hayat bir yolculukken ölüm ise yeryüzüne geri dönmektir. Reenkarnasyona inanan dinlerin çoğunda, ölen birinin bir sonraki reenkarnasyona veya Nirvana’ya nasıl kavuşacağı konusunda farklar olsa da genel olarak bir kişinin bu yaşamdan sonra nereye gideceğine dair benzer bir fikirler vardır. Budizme göre, aydınlanmaya kavuşan bir Buda, bireyin acı ve arzularının bulunmadığı en mükemmel barış ve mutluluk devleti olan Nirvana’ya giren tek kişidir. Nirvana’yı başaramayanlar, ölümlerinden hemen sonra yeniden doğar; burada başka bir vücut alırlar.
Çoğu dinde de gördüğümüz gibi insanoğlu bir şekilde öldükten sonra var olmak istiyor. Varlığının evrenden silinip yok olmasından korkuyor. Bu hayatta yaptıklarının ölümden sonra bir anlam ifade etmesi gerektiğine inanıyor. Bir bakıma korkuları inançlarını şekillendirmeyi başarıyor. Hiçbirimiz daha önce ölmedik ve ölümden sonra ne olacağını bilmiyoruz ama en azından ne olmasını istediğimizi biliyoruz.
Saygılar.
Fakir Yazar Kürşat.
her dinin çok değişik özellikleri varmış az da olsa biliyordum ama ilk defa duyduğum dinler var
Birçok dinde aslında ortaklık söz konusu sadece isimler farklı ve kavramlara verilen değer biçimleri değişkenlik gösteriyor. Herkes de kendi bildiğini doğru sayarak dünya yaşamını şekillendirmeye çalışıyor. Detaylı ve güzel bir yazı olmuş, emeğine sağlık 🙂
Hepsini okudum valla yine en iyisi kendi dinimiz diğerleri yazıda bahsettiğiniz gibi çok saçma geliyor ya.
Dünyada sayısız din var. Bunların çoğunun kökleri aslında Paganizm’e dayanıyor. Kültürden kültüre isimler ve uyguladıkları ritüeller değişiyor. Eskiden insanlar Paganizm’e inanırken batıda kilisenin doğuda ilk Müslüman devletlerin baskısı ve fetihleriyle insanlar Paganizm’den uzaklaştırılmış ve İbrahimi inançlar etkili kılınmıştır. Faydalı bir yazı olmuş teşekkürler.
Bu güzel bilgiler için teşekkürler Fakir Yazar. İlk 3 – 4 din hakkında bilgim yoktu. Hatta o dinleri ilk defa işittim. Ancak ilginç bilgiler olduğunu gördüm ve bana kattığınız bu genel kültür için teşekkürlerimi sunarım.