Teknoloji’yi Kullanabilen Ülkeler Gelişiyor

Merhaba Fakir Yazar Okurları;

2. Dünya Savaşı, 1945’te sona erdiğinde birçok ülke kötü durumdaydı. Japonya’ya atom bombası atıldı, Almanya nüfuzunu, nüfusunu ve gücünü kaybetti ve Hindistan da İngilizlerden ayrılmak için gün saymaya başladı. Ancak son birkaç on yıl içinde dünyada çok şey değişti. Bunların başında da teknoloji geliyor. Japonya ve Hindistan gibi ülkelerin de geleceğe bakmaları ve vatandaşları için yeni fırsatlar yaratmaları gerekiyordu. Bunu da teknolojiyi kullanarak yapmayı başardılar.

Aslında, teknolojinin hayatlarımızı değiştirme biçiminde bir devrim yaptığını söylemek yanlış olmayacaktır. Mıknatıslı metro kartlarından barkod tarayıcılarına sahip üniversite kimlik kartlarına kadar çok şey değişti. Ve bunlar da en basit örnekler. Şimdi bizim için seyahat süresini kısaltmış olan mermi trenler ve bizi nereye istersek oraya götürebilen kendinden tahrikli arabalarımız var. Tıp, askeri, biyosistem ve dijital teknoloji alanlarında yapılan pek çok ilerlemeden bahsetmiyorum bile.

Teknolojiyi Kullanabilen Ülkeler Gelişiyor

Dünya üzerinde şu an 200’e yakın ülke bulunuyor. Teknolojiye yatırım yapıp da gelişmiş bir ülke olmak için de ne çok büyük bir nüfusa ne de yüz ölçümüne sahip olma zorunluluğu var. Bunun en büyük örneği de Singapur. Ülke, 1965 yılında Malezya’dan ayrılarak bağımsızlığını ilan etti. Sadece 5,6 milyon nüfusa ve çok küçük bir yüz ölçümüne sahip. Singapur’da çok az kaynak var. Tarım yapacak topraklara bile sahip değil. Buna rağmen bu küçük şehir devleti şu an sadece Asya’nın değil dünyanın en gelişmiş ülkelerinden birisi durumunda. Dünyadaki neredeyse tüm teknoloji şirketlerinin bir ofisi de Singapur’da. Ülke, teknoloji sayesinde hızla büyümekte ve her geçen gün daha fazla yatırımcıyı da kendine çekmekte.

Dünyanın En Güçlü Ülkeleri Teknolojik Olarak Da Gelişmiş

Dünyada eğitim, askeri, tıp, ekonomi, basın özgürlüğü gibi konularda bazı istisnalar olsa da en gelişmiş ülkelerin teknolojik olarak da en ileri ülkeler olduğunu görüyoruz. Bunun tesadüf olmadığını içtenlikle söyleyebilirim. Dünyanın en değerli şirketlerine baktığımızda zirvede Apple, Google, Facebook, Microsoft, IBM, Samsung, İntel, Honda, Sony gibi teknoloji odaklı şirketlerin bulunduğunu ve bu şirketlerin de yüksek yaşam kalitesine sahip olan Abd, İngiltere, Fransa, Japonya, Çin, Finlandiya, Almanya, İsveç, Kanada, Güney Kore gibi ülkelerde bulunduğuna şahit oluyoruz. Suudi Arabistan’ın bir robota vatandaşlık verdiği, Birleşik Arap Emirlikleri’nin Mars’ta sebze ve meyve yetiştirmeyi planladığı, yapay zekaların geliştirildiği, ilk uzay ülkesi olması planlanan ve 30 bin Türk’ün başvurduğu Asgardia‘nın konuşulduğu ve göktaşlarından maden elde etmenin planlandığı bu devirde bizim ülkemizde teknolojiden çok uzak konuların konuşuluyor ve tartışılıyor olması da ne kadar acı bir şey. Ülkemizin adının da teknolojiyle ilgili yeniliklerden bahsedilirken geçmesi için önce doğru eğitimi veriyor olmamız gerekiyor. Her yıl değişen eğitim sistemi, yüksek vergiler, yanlış belirlenen öncelikler, destek olunmadığı için parlak beyinlerin yurt dışına kaptırılması gibi birçok neden sayabiliriz. Ama artık bahaneler yerine çözümlerden bahsedecek kişilere ihtiyacımız var.

Saygılar.
Fakir Yazar Kürşat.