Üniversite sınava hazırlanmakta olan öğrenciler için yapılması gereken ilk adım kendilerine hedef belirlemeleri gerekmektedir. Ondan sonra neden üniversiteye gitmek istediğinizi bu süreç içerisinde neler yapabileceklerinizi göz önünde bulundurmanız gerekiyor. Üniversite sınavına hazırlanmakta olan öğrencilerimiz öncelikle kafalarında “Başaramayacağım” sözcüğünü atmaları gerekmektedirler. Çünkü insanlar istedikleri taktirde büyük bir özveri ile çalışmasını ortaya koyarak hedeflerine kavuşmayı başarabilmektedirler. Şuana kadar kazanmış olan bütün bireyler kazanacaklarını bilerek bu sınava hazırlanmaktadırlar.
Üniversite sınavı gençler için ne kadar da büyük bir dönem noktası olursa olsun bunu gözünüzde bu kadar büyütmenize gerek yok. Bir olayı siz kafanızda bitirdiğiniz andan itibaren ne yaparsanız yapın bunu başarmanız mümkün olmayacaktır. Bunun için ben kazanacağım diyerek yolunuza devam etmeniz gerekiyor.
Şimdi sizlere bu yazımızın devamında neler yapabileceklerinizi sıralı bir şekilde anlatmaya çalışacağız.
Hedef Tespiti Yapmanız Gerekiyor
Yukarıda da belirttiğimiz gibi öğrencilerimiz üniversite sınavına hazırlandıkları zamanlarda kendilerine bir hedef belirlemeleri gerekiyor. Örnek verecek olursak ben bilgisayar mühendisliği kazanmak için üniversite sınavına gireceğim ve bu süre zarfı içerisinde benden istenilen bütün konuları eksiksiz bir şekilde çalışacağım hissini kendinize kazandırmanız gerekiyor. Hepimiz bu yollardan geçtik bizlerde sizin gibi kendimize hedefler belirleyerek çalışma planlarımızı hazırladık. Hazırlamış olduğumuz süreç içerisinde ilk seferde başaramamış olsak da ikinci seferde istemiş olduğumuz üniversitede ve istediğimiz bölümü kazanmış bulunuyoruz. Sizler de bu yola girmeden önce kendinize bir hedef seçerek yolunuza devam etmeniz gerekiyor.
Düzenli Çalışma Programı Hazırlayın
Uyku düzeninizi düzeltmenin zamanı geldi. Çünkü derslerinizden daha iyi verim alabilmeniz için öncelikle uyku düzeninizi düzeltmeniz gerekiyor. Ardından kendinizi fazla sıkmayacak şekilde sorumlu olduğunuz bölümlerdeki dersleri çalışmak için kendinize bir ders programı hazırlamanız gerekecek. Ders programlarınızda sizden istediğimiz günün 8 saatini ders çalışmanız tabi ki de değildir. İlk etapta günde 4 saat olacak şekilde kendinize ders programınızı hazırlamanız ideal seçenek olacaktır. Daha sonrasında ilerleyen günlerde ve zamanın kısıtlamasıyla birlikte konularınızdan geri kalmayacak şekilde ders çalışma saatlerinizi yükseltmeniz gerekiyor. Bu adımları eksiksiz bir şekilde uyguladığınız zamanlar istemiş olduğunuz bölümü kazanmanız kaçınılmaz olacaktır.
Meslek Seçimini Nasıl Yapmalıyım?
Buradaki en önemli huşulardan bir tanesi de meslek seçiminizdir. Ülkemizde yer almakta olan velilerimiz genellikle öğrencilerin istemedikleri bölümleri okumaları için kendilerini zorlamaktadırlar. Fakat burada büyük bir yanlışlık yaptıklarının farkında değiller. Çünkü bir insan istemediği bir mesleği ömrünün bütün günlerini üzerinde harcamak istemez. Üstelik sevmediği bölümü üzerinde atılımlar gerçekleştirmeyerek hep normal bir çalışan olarak kalacaktır. Ama meslek seçimini sevmiş olduğunuz ve daima sıkılmadan yapabileceğiniz bir bölüm olarak seçtiğiniz zamanlarda sürekli olarak atılımlar ve yeni projeler üretme çabası içerisinde olacaksınız. Sizlerde sizlere önerilen bölümleri araştırmadan önce asla tercih yapmayın. Sonrasında pişman olacağınız konuları değiştirmeyeceğinizi aklınıza sokaraktan ilerlemelerinizi gerçekleştirmenizi tavsiye ediyoruz.
Ancak günümüzde aileleri tarafından istemediği bir bölümü tercih eden öğrenciler mezun olunca yine istediği mesleğe yöneliyorlar. Okuduğu bölüme ait iş dallarında çalışmıyorlar. Velilerin çocuklarını zorlayarak bir bölümü okutmaları gerçekten işe yaramıyor. Ülkemizdeki eğitim sistemini ben beğenmiyorum açık ve net olarak yazayım. Ortaokul mezunu gibi Üniversite mezunu çıkartıyoruz hak etmeyen insanlar yanlış yerlerde hak eden insanlar başka yerlerde…
Her şeyin Hayırlısı deyin ve yinede düzenli çalışmayı ihmal etmeyin…
Saygılar.
Fakir Yazar.
Çok güzel ve gençler için oldukça yönlendirici, bilgilendirici bir yazı olmuş. Teşekkürler.