Merhaba Fakir Yazar Okurları;
Uzun süredir hikaye paylaşmıyorum siz değerli okuyucularıma, yeni bir yazı çevirdim Türkçeye gayet güzel bir yazı. Ders çıkarılacak nitelikte… Zamanınız var ise okumanızı rica ederim.
Tutsak Filler ve Turist
Bir turistin yanından filler geçer, bu büyük yaratıkların ön bacağına bağlı yalnızca küçük bir ip ile tutulduğunu görünce turist şaşkına döner. Zincir yok, kalın halat yok. Fillerin her an bu ince ipten kurtulup kaçabileceğini düşünür, ancak neden bu incecik ipten kurtulup kaçmıyorlar? diye merak eder.
Yakındaki bir fil bakıcısını görünce ve neden bu hayvanların orada durduğunu ve kurtulmak için hiçbir girişimde bulunmadığını sorar.
Bakıcı
“Eh,”
“Filler yavruyken daha küçükken onları bağlamak için bu ince ipleri kullanıyoruz ve o yaşta bu ip onları tutmak için yeterlidir. Filler Büyüdükçe, bu ince iplerin kopamayacağına inanmak için koşullandırıldılar. İpin hâlâ onları tutabileceğine inanıyorlar, bu yüzden asla kaçmaya çalışmıyor, özgür olacaklarına inanmıyorlar.“
Adam şaşkına döndü. Bu hayvanlar her zaman bağlarından kurtulabilirler, ancak yapamayacağına inandıklarından, oldukları yere sıkıştılar.
Filler gibi, hayatımızı bir şey yapamayacağımız inancına dayanan kaçımız var? Çünkü daha önce bir kez başaramadık.
Başarısızlık öğrenmenin bir parçasıdır; Hayat mücadelesinden asla vazgeçmemeliyiz.
Saygılar.
Fakir Yazar.
12 Şubat 2017 00:53 Dogablogu.net
Öncelikle çeviri için teşekkürler. Hayatta bu hikaye gibi değil midir? Birşeye koşullanırsan, inandırılırsan olduğu gibi gidersin maalesef. Ders alınası bir hikaye..
12 Şubat 2017 01:08 Memduh Açık
Gayet güzel bir yazı okurken adamı ve filleri kafamda canlandırdım olayın içinde gibi hissettim kendimi güzel yazıyorsunuz. Teşekkürler.
12 Şubat 2017 09:03 Baver Sağlam
İlk defa duyuyuorum böyle bir hikayeyi.Çok anlamlı 🙂 Herkesin zaten geçmişten kalan şartlandırmaları vardır.Bu da güzel bir örneği olmuş 🙂
12 Şubat 2017 10:41 Alper
Güzel bir yazı olmuş elinize sağlık.Başarılarınızın devamını diliyorum takipteyim.
12 Şubat 2017 13:11 yeliz
Aslında güzel anlamlar ifade ediyor insan anlamaya çalışsın yeterli bence. Bu tarz çeviriler hoşuma gidiyor desem yeridir.
12 Şubat 2017 18:59 Fakir
Sayfamda bu tarz bir kaç çeviri var. Eğer ilgi görürse sürekli hikaye çevirebilirim.
12 Şubat 2017 18:21 fatihaydin1988
Bu tarz çeviriler çok hoşuma gidiyor.Yazılarınızı büyük keyifle izliyorum.
13 Şubat 2017 09:35 Hamdi Çetin
Güzel bir yazı daha öncede okumuştum sanki bunu lakin insanlarında bundan ders çıkarması lazım, önümüzde basit ama aşamayacağımızı sandığımız engeller var mutlaka ben çok karşılaştım mesela insanların yapamazsın imkansızi ben yapamadım dediği şeylerin aslında çok kolay bir şekilde çözüldüğünü gördüm o yüzden çok zor görünen şeylerden bile korkmuyorum bir şekilde atlatılıyor. Tabi bu cahil cesareti şeklinde değil konuya hakim ve eminseniz gerçek olur.
13 Şubat 2017 09:54 Fakir
Benden önce birkaç kişi çevirmiş olabilir ingilizce metin 🙂 illa çevirilmiştir. Yorumunuz için Teşekkürler.
13 Şubat 2017 10:11 seydialtindagli
hiç bir canlı tutsak olmamalı, doğal ortalarında tabiat ananın onlara verdiği düzen için yaşayabilmeliler bence.
13 Şubat 2017 12:08 Vigivan
Bu güzel yazı için teşekkürler keşke yazının gerçek muhattapları okusa da biraz ders alsa.
16 Şubat 2017 23:12 kaan
Güzel bir yazı olmuş elinize sağlık.Başarılarınızın devamını diliyorum takipteyim.
19 Şubat 2017 21:37 Mehmet Taşkın
güzel bir pskoloji hikayesi. bu tarz hikayeleri hep sevmişimdir. insanın aslında yapamayacağı birşey yoktur fakat farkında değil. aynı filin durumundaki gibi.
20 Şubat 2017 14:06 Orhan Okan
Pavlov’un köpeği deneyinde olduğu gibi bir şartlanma uygulanmış fillere burda da. Bu deney de açıkçası iyi bir hikaye gibidir, bir yazı bekliyoruz bu konuda hocam 🙂 Saygılar
21 Şubat 2017 16:40 Fakir
Yorumunuzu yeni gördüm direk diğer yorumu gördüm panelde kusura bakmayın öyle bir yorumu direk görseniz sizde aynı tepkiyi verirdiniz. Yorumunuz için teşekkürler.